Gündelik yaşamımızda bile fark etmediğimiz bir refleksin nasıl hayatımızı mahvettiğini hiç düşündünüz mü ? Bu yazımızda, çoğumuzun düşünmeden edindiği ve hayatınızın her alanında sizin kontrolünüz dışında sizi yönlendiren bu alışkanlıktan bahsedeceğiz.
Sürekli bekleyiş: günlük yaşantımızda nasıl bir tuzak oluşturuyor
Sürekli Bekleyişin Tanımı ve Etkileri
Günlük hayatta sürekli bir şeyler beklemek, belki de en fazla vakit kaybına neden olan durumlardan biridir. Tedirginlik, stres veya endişeyle dolu bir bekleme hali, bizi hem fiziksel hem de ruhsal anlamda yorar ve enerjimizi çalar.
Anksiyete Bozuklukları ve Sürekli Bekleyiş
Anksiyete bozuklukları genellikle kişinin sürekli olarak gelecek hakkında endişe duymasıyla karakterize edilir. Yani, aslında hepimiz zaman zaman anksiyete bozukluğu yaşıyor olabiliriz. Çünkü bilincinde olmadan sürekli beklemek aslında farkında olmadan kendi kendimize kurduğumuz bir tuzaktır.
Bu durumu daha iyi kavrayabilmek için şimdi, otantikliğimizi engelleyen gizli mekanizmaları ele alalım.
Gizli Mekanizmalar: otantikliğimizi Nasıl Engelliyorlar
Otantik Olmanın Önündeki Engeller
Otantik olmak, kendimizin en gerçek halini sergileyebilmek demektir. Ancak, sürekli bekleyiş ve kontrol obsesyonu otantiklik ifademizi sınırlar.
Bir Başkasının Beklentilerine Uyma Hali
Bir başkasının beklentilerine uymaya çalışma hali, otantikliğimizi engeller. Bu durum bize kalıplar içinde yaşama hissi verir ve dolayısıyla duygusal ve zihinsel açıdan tükenmiş hale getirir.
Otantiğiğimize olan bu engelleri aştıktan sonra, karmaşık duygusal durumları nasıl aşacağımız konusuna değinelim.
Karmaşıklıkları Aşmak: duygusal Yıkımlardan Arınma Stratejileri
Duygusal Karmaşıklıkların Farkında Olmak
Duygusal karmaşıklığın üstesinden gelmek için ilk adım, onun farkına varmaktır. Bu karmaşıklığı kabullenmek ve onunla yüzleşmek, duygusal yıkımların üzerimize etkisini azaltmaya yardımcı olur.
Duygusal Yıkım Stratejileri
Çeşitli duygusal yıkım stratejileri bulunmaktadır. Bunlardan bazıları;
- meditasyon,
- yeterince uyku,
- sosyal destek,
- fiziksel egzersizlerdir.
Şimdi de bu konuları daha geniş bir perspektiften inceleyerek, psikolojik esneklik konusuna geçelim.
Psikolojik Esneklik: kendi Kendinin Kurtuluşu ve Dayanıklılığı için Anahtar
Psikolojik Esneklik Nedir ?
Psikolojik esneklik, stres, kaygı, depresyon gibi zorluklarla başa çıkma yeteneğidir. Bu durum, kişinin zihinsel sağlığını koruyabilme yeteneği ile doğrudan ilgilidir.
Kendini Serbest Bırakma ve Dayanıklılık Yolları
Kendi kendini serbest bırakmanın ve dayanıklılığı artırmanın çeşitli yolları vardır. Bunların arasında; mindfulness pratikleri, düşüncelerin ve duyguların kabul edilmesi, pozitif düşünce tekniği kullanılması yer alır.
Yani aslında, günlük hayatta bizi saran ve enerjimizizi çalan bu tuzakları aşmak mümkün. Sürekli bekleyişten kurtulmak, otantikliğimize dönmek ve duygusal karmaşıklıkları aşmak için psikolojik esnekliği geliştirmemiz yeterli. Unutmayalım ki; her şey önce farkında olmakla başlar !
Genç ve bağımsız bir medya olarak, Cnn Urfa Haber yardımınıza ihtiyacı var. Bizi takip ederek ve Google Haberler ! de yer imlerine ekleyerek bize destek olun. Desteğiniz için teşekkür ederiz!
