Çocukları oyuncaklarını paylaşmaya zorlamamanın nedenleri üzerine bir dizi pedagoji ve psikoloji çalışması, bu konunun eğitim ve aile dinamikleri açısından ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Sandra Seignan gibi çocuk psikologlarına göre, bir çocuğu oyuncaklarını paylaşmaya zorlamanın çocuğun duygusal ve sosyal gelişimi üzerinde olumsuz etkileri olabilir.
Çocukların Onayının Önemi
Rızanın Anlamı
Sandra Seignan’a göre, bir çocuğa kendisine ait olan bir şeyi başkasıyla paylaşmasını zorlama, ona yanıltıcı mesajlar verebilir. Örneğin, çocuk bu durumu istediği şeyi elde etmek için ağlama ya da bağırmayı etkili yöntemler olarak algılayabilir.
Karışık Mesajlar
Ayrıca, çocuk velilerin mülkiyet hakemleri olduğuna inanabilir. Bu da mülkiyet hakkına dair kavramları karıştırabilir. Bu tip yanlış anlaşılmalar, çocuğun sosyal becerilerinin doğal gelişimini engelleyebilir.
Bundan dolayı, çocukların onayının değerinin ve öneminin altını çizmek gerekmektedir.
Çocuğun Sosyal Gelişimini Anlamak
Sosyal Becerilerin Doğal Gelişimi
Uzmanlara göre, çocuklar genellikle 2-4 yaş arasında sosyal beceriler geliştirmeye başlar. Bu süre zarfında, yetişkinlerin davranışlarını taklit ederek ve akranlarıyla olan etkileşimlerinden öğrenerek sosyal ilişkiler içinde nasıl hareket edeceklerini öğrenirler.
Örnek Almanın Önemi
Davranışları taklit etme eğiliminde olan çocuklar için, yetişkinlerin sürekli olarak paylaşımcı ve cömert davranışları sergilediği bir ortamda büyümek, bu tür davranışları doğal ve bütünleşik bir şekilde öğrenmelerine yardımcı olabilir.
Bu yüzden, sosyal gelişimin anlaşılması ve çocukların kendi hızlarında ilerlemesine izin verilmesi gerekmektedir.
Çocuklar için Paylaşmanın Zor Olma Sebepleri
Duygudurum Anlayışının Geliştirilmesi
Empati yeteneği, başkalarının ne hissettiğini anlama kabiliyeti, genellikle 4 yaş civarında gelişir. Bu yaşa kadar bir çocuğu paylaşmaya zorlamak, çocukta hala kendi eylemlerinin başkalarını nasıl etkilediğini tam olarak anlamadığı için frustrasyon ve kaygıya yol açabilir.
Kişisel İhtiyaçların Tanımlanması
Becky Kennedy gibi uzmanlara göre, okula başlamadan önce, çocuklar paylaşmanın kendileri ve başkaları için de faydalı olabileceği fikrini henüz tam olarak kavramamış olabilirler. Dolayısıyla, bazen bir çocuğun paylaşmayı reddetmesi normaldir ve bu durum patolojik bir durum olarak görülmemelidir.
Bu nedenlerden dolayı, çocukları oyuncaklarını paylaşmaya zorlamak yerine onların duygusal ve sosyal ihtiyaçlarını anlamak önemlidir.
Zorlama Olmadan Sağlıklı Bir Paylaşıma Teşvik Stratejileri
Pozitif Etkileşimlerin Gücü
Psikologlar genellikle, çocukları paylaşmayı öğretmenin en iyi yolunun pozitif etkileşimler ve somut örneklerle olduğunu belirtirler. Bu, çocukların bu beceriyi kendi hızlarında öğrenmelerine yardımcı olur.
Doğal Sosyal Öğrenme
Çocuklara sosyal becerileri doğal bir şekilde öğretmek, onların sağlıklı bir şekilde gelişmelerini sağlar. Anne-babaların bu süreçte önemli bir rolü vardır: çocuklarına doğru davranışları göstererek ve paylaşmayı zorlama yerine teşvik ederek.
Sonuç olarak, oyuncaklarını başkalarıyla paylaşmaya zorlamak ilk bakışta çocuklara paylaşımcılığı öğretmenin bir yolu gibi görünebilir, ancak psikologlar bunun onların sosyal ve duygusal gelişimine zarar verebileceği konusunda ısrarcıdır. Paylaşmayı teşvik etmek, pozitif etkileşimler ve iyi niyetli davranışların somut örnekleri aracılığıyla olmalıdır, böylece çocuklar bu yeteneği kendi hızlarında öğrenebilirler. Sosyal öğrenmeye öncelik vererek, anne-babalar çocuklarının sağlıklı ve uyumlu bir şekilde gelişmelerine katkıda bulunabilirler.
Genç ve bağımsız bir medya olarak, Cnn Urfa Haber yardımınıza ihtiyacı var. Bizi takip ederek ve Google Haberler ! de yer imlerine ekleyerek bize destek olun. Desteğiniz için teşekkür ederiz!