Geçtiğimiz yıl, 42 yaşındayken Alzheimer hastalığına yakalandığımı öğrendim. Bu yolculuğumda edindiğim deneyimler ve hislerimi paylaşacağım bu yazıyla, belkide aynı durumda olan kişilere biraz olsun yardımcı olabilirim.
Erken teşhisin önemi
İlk belirtiler
Catherine gibi ben de ilk belirtileri işteyken fark ettim. İlk başta küçük unutkanlıklar, sonrasında ise yön bulma güçlüğü yaşamaya başladım. Bu durumlar genellikle Alzheimer hastalığının ilk belirtileri arasında yer alır.
Tanı süreci
Ayrıca, tanı sürecinde belirleyici rol oynayan spinal ponksiyon ve biomarker testleri gibi bazı tıbbi testlerden geçtim. Tanınızın konulduğu an rahatladığınız bir andır çünkü kendinizi çaresiz hissettiğiniz bir döneme son verirsiniz.
Şimdi, alzheimer’la yaşamanın ne anlama geldiği hakkında daha fazla bilgi vermeye çalışacağım.
Alzheimer’la günlük yaşam
Günlük görevlerde zorluklar
Alzheimer hastalığı, özellikle günlük görevleri gerçekleştirme yeteneğinizi azaltır. Küçük bir işi bile unutabilir veya bunu nasıl yapacağınızı hatırlayamazsınız.
Alışkanlıkların ve rutinin önemi
Bununla baş etmenin en iyi yolu, yeni bir rutin oluşturmak ve günlük görevlerinizi sırayla yapmaktır. Listeler ve takvimler bu noktada sizin için hayati önem taşıyacaktır.
Bir sonraki aşamada ise duygusal ve sosyal zorluklara değineceğim.
Duygusal ve sosyal zorluklar
Duygusal tepkiler
Alzheimer teşhisini paylaşmak çoğunlukla yoğun duygusal tepkilere neden olur. Kendi deneyimimde, hem ben hem de sevdiklerim süreci kabul etmekte zorlandık.
Sosyal izolasyon
Buna ek olarak, alzheimer hastalığı genellikle sosyal izolasyona yol açar. Ancak, sosyal bağları korumak hastalığın ilerlemesini yavaşlatma konusunda yardımcı olabilir.
Şimdi hastalıkla başa çıkma stratejilerinden bahsetmek istiyorum.
Alzheimer’ı yönetme stratejileri ve destekler
Moral ve motivasyon
Alzheimer’la yaşamanın en zorlu kısımlarından biri moral ve motivasyonu korumaktır. Ancak, deneyimlerime dayanarak, küçük zaferlerin kutlanması büyük bir fark yaratıyor.
Destek hizmetleri
Buna ek olarak, alzheimer hastalarına sunulan çeşitli destek hizmetlerinden de faydalanabilirsiniz. Bunlar arasında danışmanlık hizmetleri, yardım grupları ve evde bakım hizmetleri bulunur.
Bir sonraki bölümde ise günlük hayattaki küçük mutlulukların önemini vurgulamak istiyorum.
Günlük hayattaki küçük mutluluklar
Kendinize zaman ayırma
Hastalığın stresini azaltmak için kendinize zaman ayırmanız önemlidir. Bu bireysel faaliyetler, örneğin bir kitap okumak veya müzik dinlemek olabilir.
Arkadaşlarla vakit geçirme
Ayrıca, arkadaşlarınızla vakit geçirmek de çok değerlidir. Bu sizi rahatlatır ve hayatın küçük keyiflerini hatırlatır.
Son olarak, alzheimer hastalarının deneyimlerini paylaşmasının önemini vurgulamak istiyorum.
Deneyimlerin paylaşılması ve iletişimin teşviki
Destek grupları
Alzheimer hastalarına yönelik destek grupları, benzer durumda olan diğer kişilerle deneyimlerinizi paylaşmanın mükemmel bir yoludur.
Sosyal medya ve bloglar
Ayrıca sosyal medya ve bloglar gibi platformlar da kendi hikayenizi anlatmak için harika bir araçtır. Bu yolu ben de seçtim ve size bu yazıyı kaleme alıyorum.
Hastalığın getirdiği zorlukları anlamak ve bununla başa çıkabilmek için belirtileri tanımak, duygusal tepkileri yönetmek, günlük yaşam stratejileri oluşturmak, küçük mutlulukların değerini bilmek ve en önemlisi deneyimleri paylaşmak büyük öneme sahip. Her birimizin hikayesi farklı olsa da, bu yolculukta ortak noktalarda buluşabilme ihtimalimiz var. Hepimize güç veren şey ise umut…
Genç ve bağımsız bir medya olarak, Cnn Urfa Haber yardımınıza ihtiyacı var. Bizi takip ederek ve Google Haberler ! de yer imlerine ekleyerek bize destek olun. Desteğiniz için teşekkür ederiz!